Haber

Başak Demirtaş neden aday olmak istedi? Selahattin Demirtaş cezaevinden yazdığı mektupta 4 maddeyi sıraladı

Başak DemirtaşİBB adaylık sürecinde Dem Partisi Görüşmenin ardından gözaltına alınan ve çekilme kararı alan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yeni bir açıklama yaptı. Demirtaş, “Bulaşmamak İçin” başlıklı açıklamasında eşinin adaylığına ilişkin 4 konuyu sıraladı ve Dem PartisiAK Parti ve CHP ile görüşmesi gerektiğini söyledi.

BAŞAK DEMİRTAŞ’IN ADAYLIĞININ 4 NEDENİ

Selahattin Demirtaş, Başak Demirtaş’ın sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı: “Selahattin son gelişmeleri ancak aylar sonra yazdı.” Notla paylaşıldı. Demirtaş’ın yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Kirlenmemiş şeyler uğruna

Halkın, yoksulun, emekçinin, mazlumun menfaati için siyaset yapmıyorsanız yaptığınız siyaset değil, “ucuz kasaba tüccarlığı”dır.

Maalesef son yirmi gün içinde yaşanan tartışmalara baktığımızda dahi rahatlıkla şu tespiti yapabiliyoruz; Türkiye’de artık siyaset değil “ticaret” söz konusu. Yaptığımız her siyasi girişimin arkasında bir kurnazlık ya da kötülük arayanlar, herkesi kendileri gibi sanıyorlar. Erdemli bir amaç uğruna siyasi bir atılımın yapılabileceği hiç kimsenin aklına gelmez. Yazık, çok üzücü ama siyasi partiler sandalye, mevki ve kâr elde etme mekanizmasına dönüştü.

“DEM PARTİSİ’NİN ÜÇÜNCÜ YOL ÇALIŞMASI”

Bu nedenle Başak Demirtaş’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığını da, Dem Parti’nin üçüncü yol çabalarını da anlamıyorlar. Herkesin aklına ilk olarak kirli pazarlık yapıldığı ihtimali geliyor ama kimse demokrasinin ve barışın gelişmesi için siyaset yapılabileceğini düşünmüyor. Çünkü egemen siyaset yapma biçimi “çıkar siyaseti” haline geldi ve maliyet siyaseti unutuldu. Bunun çok üzücü ve vahim bir durum olduğunun ne kadar farkındasınız bilmiyorum ama bu toplumsal çöküş, eğer şimdi müdahale etmezsek önümüzdeki yılların çoktan kaybedildiğini gösteriyor.

Uzun zamandır mahkemelerdeki savunmam dışında konuşmamıştım ve konuşmaya da niyetim yoktu. Ama hakkımızda ve dışımızda bu kadar spekülasyon varken sessiz kalmak mümkün olmazdı. Her spekülasyonu, her yalanı, her iftirayı ciddiye almayacağım ve her birine tek tek cevap vermeyeceğim. Söylemem gerekeni söyleyeyim ve yerime çekileyim.

“AKP İLE DEM PARTİ ARASINDA GÖRÜŞME OLMAZSA BÜYÜK EKSİKLLİKTİR”

Konuyu fazla uzatmadan, öğe öğe açıklayayım. DEM Partisi ile AKP arasında toplantı trafiği var mı bilmiyorum.

Ama değilse bu her iki taraf için de büyük bir eksikliktir. Ülkenin ve toplumun sorunlarının çözümü için tüm tarafların bir araya gelip konuşabilmesi gerekiyor. Bu son derece hukukidir, aslında geldiğimiz sürecin prestiji göz önüne alındığında bir görev ve sorumluluktur.

DEM Partisi ile CHP arasında basına yansıyan görüşmeler yaşandı. Daha çok buluşup konuşmalılar. Aynı şekilde diğer tüm taraflar birbirleriyle konuşabilmelidir. Aksini iddia etmek siyasetin doğasına aykırıdır.

– Başak Demirtaş’ın adaylığı, kutuplaşmayı, kutuplaşmayı ve düşmanlığı sona erdirmek, herkesin herkesle konuşabileceği bir siyasi atmosfer yaratılmasına katkıda bulunmak amacıyla yapıldı. Küçücük çocuklarımızın cenazeleri dağlardan şehirlere gelmeye devam ederken “terörü lanetleme” korosunun timsah gözyaşları bir yana, birinin sorumluluğu üstlenmesi bütün belediye koltuklarından daha pahalı değil mi? “Olmaz” diyenler bundan sonra askeri cenazelerde tespih gibi sıraya girip dimdik durmasınlar -inşallah öyle olmaz.

– Başak Demirtaş’ın adaylığı, DEM Partisi’nin ısrarla kurmaya çalıştığı üçüncü yol siyasetini görünür kılmaktı. “Biz koltuk, mevki, çıkar için değil, halkın acil ihtiyacı olan demokrasi, adalet ve barış için siyaset yapıyoruz” demekti. “Hayır, bu değerler benim belediye koltuğumdan daha değerli değil” diyen varsa artık adaletten, demokrasiden bahsetmesin.

– Başak Demirtaş’ın adaylığı, sıkılı yumrukları açmak ve insanlara el sıkışmayı hatırlatmaktı. Bunun kıymetini anlayamayanlar en azından bundan sonra yumruk yediğinde üzülmesinler.

– Başak Demirtaş’ın aday olma iradesi, en ağır bedelleri ödemesine rağmen demokrasiden ve barıştan vazgeçmeyen Kürt halkının ve DEM Partisi’nin samimi ve erdemli duruşunun göstergesiydi. Hayatı boyunca tek bir bedel ödemeden “kocası için pazarlık yaptı” diyen ahlaksızlar, bundan sonra en azından biraz ahlaklı olmaya çalışmalıdır.

“TOPLUMSAL BARIŞ MÜZAKERELERİNDE GEÇ DEĞİL”

Sonuç olarak;

Kürt sorunu, Türkiye’nin ciddi demokrasi ve adalet sorunu, ekonomik sorunlar bizim önceliğimizdir. Bu sorunların çözümü konusunda konuşmak isteyen herkesle konuşuyoruz, ciddiyet ve samimiyet görürsek bir yerine iki adım atıyoruz. Bunun için kimseden izin ve izin almıyoruz. Özellikle koltuk mücadelesi verenlerden asla hesap verme zorunluluğumuz olamaz. DEM Partisi de bu özgüvenle hareket etmeli, ana muhalefetle ve yapabiliyorsa iktidar dahil diğer tüm partilerle görüşmeli, unsurlar çerçevesinde ve demokrasinin gelişmesi için taviz vermelidir. Bizim için 1 Nisan ve sonrası, 31 Mart seçimlerinden daha değerlidir.

31 Mart seçimlerini büyük önemseyenlerin demokrasi, adalet ve barış arayışımıza da ciddiyetle yaklaşmaları gerekiyor. CHP, sorunu sadece 31 Mart olarak görmemeli, demokrasi mücadelesinde uzun vadeli ittifaka önem vermelidir. AKP ise seçimsiz geçen dört yılı demokrasiye dönüş fırsatı olarak değerlendirmeli. DEM Partisi her iki taraf da dahil olmak üzere tüm taraflarla müzakere edebilmeli ve bu ilkelere bağlı kalacak herkesle uzlaşma arayışına girebilmelidir.

Başak Demirtaş’ın adaylığının bu yönleri DEM Partisi dışındaki siyasi aktörler tarafından doğru değerlendirilememiş olacaktır. Bu nedenle diğer sevgili dostlarımızla oy Yarışa girileceği anlaşıldı. Ancak biz seçimden çok toplumsal barışa yönelik bu siyasi hamleyi önemsiyoruz.

Dolayısıyla toplumsal barışın ve demokrasinin gelişmesi için diyalog ve müzakere için hiçbir zaman geç değildir; Tüm tarafların birbiriyle konuşabilmesi gerekiyor. Herkesin sorunu bu perspektiften ve soğukkanlılıkla yeniden değerlendirmesi gerekiyor. Demokrasiye, özgürlüğe ve barışa hizmet ediyoruz. Ödediğimiz fiyatlar başka hiçbir şey için değil. Ve bu fiyatları kazanıp hayata geçireceğimize inanıyorum. Bunun için irademiz, gücümüz ve kararlılığımız var” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu