Adalet Bakanı Bozdağ: “Altın adam olmadıktan sonra ne işiniz var”
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 6’lı tabloyu eleştirerek, “Altınız bir araya geldi, biriniz kazanamayacaksınız. Şimdi anladınız ki altınız birlikte kazanamayacak. O zaman engel olalım. Altından bir adam yapmazsan ne işe yararsın?” dedim.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, AK Parti Nevşehir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden seçilmesinin önünde hiçbir yasal ve anayasal engel olmadığını söyledi. Henüz aday bile belirlenemeyen 6’lı tabloyu eleştiren Bozdağ, “Artık YSK’yi eleştirmeye başladılar” dedi.
Bakan Bozdağ yaptığı konuşmada, “Bakın, Anayasa ile ilgili birkaç şey söyleyeceğim. 2017’de Anayasa’da yaptığımız değişiklik çok açık. Bunu burada net bir şekilde okumak istiyorum. Değiştirilen kanunun yedinci maddesi şu: Şöyle.Öğe başlığı ile birlikte şöyle değişmiştir.Şimdi dikkat edin bunu hukukçu olanlar iyi bilir eminim başkaları da daha iyi anlayacaktır.Paragraf ve fıkra ile birlikte tamamen değiştirilmiş diyor. Başlık Yeni bir sayıdır 101. madde İçindeki bazı ifadelerin bir önceki sayıda yer alması bu makaleyi yeni bir sayı yapmaz çünkü her şeyi yeniden yazdık, şimdi her şeyi yeniden yazdık. Yine önceki terimlerden bazılarını oraya koyduğumuzda eski kelimenin yürürlükte olduğu anlamına gelmez, onu kaldırdık, yeni bir madde ekledik, bu kanunun uygulanmasına ilişkin olarak bu kanunun 18. maddesi şöyledir: motamot. diyor ki; Bu kanunla yapılan değişiklikler Anayasanın 75, 77, 101 ve 102 nci maddeleri, birlikte yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri için takvimin başladığı tarihte yürürlüğe girer. Peki; İlk cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri ne zaman bir arada yapıldı? 30 Nisan 2018’de yürürlüğe girdi ve o zamanki 101. maddeye göre ilk seçimde Cumhurbaşkanımız da aday oldu ve 24 Haziran 2018’de Türkiye’nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi. Adı Cumhurbaşkanı olsa da işin özü Cumhurbaşkanı’dır. İlk cumhurbaşkanı seçildi. 14 Mayıs 2013 tarihinde yapılacak olan seçim, Cumhurbaşkanımızın ikinci seçimidir.
“Şu anda Cumhurbaşkanı yürütme organı, devletin başı”
Bakan, “Daha önceki cumhurbaşkanlarının sembolik, yürütmenin sorumsuz kanadı olduğunu da belirtmekte fayda var. Şu anda Cumhurbaşkanı yürütme organıdır. Devletin başıdır. Yürütme yetki ve görevlerle donatılmıştır” dedi. Bozdağ. 101 olmasa da, 101’i değiştirmesek de, hükümet sistemindeki değişiklik nedeniyle cumhurbaşkanının yasal statüsünü değiştirmesek de, seçtiğimizin adı cumhurbaşkanı olsa da, önceki başkan değil Bugün yürütme organını seçiyoruz. Yürütme organını daha önce seçmezdiniz. Meclisi seçecekti. Siyasiler, devletin anayasasını yazanlar Türk milletine güvenmediler. İstemediğimiz yürütme organı çıkarsa perişan oluruz. Ama oy nasıl çıkarsa çıksın biz Ankara’da koalisyon falan ile işimizi yaparız dediler. Ama şimdi 2017’de ne yaptık? Türk tarihinde bilinen ilk yöneticinin organını doğrudan seçme hakkı ve yetkisini aziz Türk milletine emanet ettik. Bu yüzden milleti güçlendirdik. Milli iradeyi güçlendirdik. Demokrasiyi güçlendirdik. ve gücü millete devretti. Şimdi millete devrettiğimiz gücü milletten geri almak istiyorlar” dedi.
“Her seçim döneminde yaptıklarını yapıyorlar”
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “YSK’ye güvenmiyoruz” sözlerini eleştiren Bakan Bozdağ, “Seçim yaklaşırken her yıl, her seçim döneminde yaptıklarını yapıyorlar. Şimdi seçim olacak diyorlar. Ne olacak?” Biz YSK’ya güveniyoruz, YSK’ya neden güvenmiyorsunuz YSK diyor, üyelerini hep cumhurbaşkanı atar, Allah’tan korkun, YSK’ya Cumhurbaşkanı tarafından atanan tek bir üye yok, 11 üye var. YSK.6’sı Yargıtay üyesi, 5’i Danıştay üyesi.Şehrin ortasından salt çoğunlukla seçildi.Ama Kılıçdaroğlu Bey’in haberi yok.Üyeleri kim atadı? YSK’ya güvenmiyorum diyor, sebebi de Cumhurbaşkanı atıyor, atamıyor, milleti hem kandırıyorlar, hem yanlış bilgi veriyorlar, hem de karalıyorlar.
Bakın sevgili Nevşehirli kardeşlerimiz; Seçimler yargı organlarının yönlendirme ve denetimi altında yapılır. Yüksek Seçim Kurulu’nun görevi, seçimlerin başından sonuna kadar usulüne uygun olarak yürütülmesi ve yolsuzluk, ihbar ve şikayetler hakkında seçim süresi içinde kesin karara bağlanmasıdır. Ama seçimleri kim yapıyor? Partiler yapar, anayasa bellidir, seçim kurulları seçimleri yönetir. Seçim sürecini organize eder, yönetir. Teftişler, ihbarlar ve şikayetler, bunlara bakarlar. Eksiklikler varsa idari olarak tamamlar. Her partinin ilçe seçim kurulunda bir üyesi vardır. İl Seçim Kurulunda her partinin bir üyesi vardır. Yüksek Seçim Kurulunda her partinin üyesi bulunmaktadır. Her partinin sandık kurullarında üyeleri vardır. Tüm taraflar bir arada. Tüm çalışmalar kendileri tarafından ıslak imza ile kayıt altına alınır. Hepsine raporun bir kopyası verilir. Yani soruyorum; Nasıl aldatacak? Türkiye’de iki yüz bin civarında sandık olduğunu ve her sandıkta yaklaşık yedi kişinin olduğunu düşünürsek, hepsi farklı partilerden olduğu için sandıkta AK Parti, CHP, HDP ve GÜZEL Parti var. Bütün bunlar nasıl geçinecek? Türkiye’de birbirine bu kadar zıt olanlar nasıl anlaşabilir? Sana tam olarak söylüyorum. Seçim kanunumuza göre seçimde hile yapmak ve seçimde hile yaparak sonuç almak fiilen mümkün değildir. Yasal olarak mümkün değil ve pratik olarak imkansız. Aksini söyleyenler ya seçim kanununu bilmiyorlar, ya seçimin nasıl olduğunu ömürlerinde görmemişler, ya da yalan yorum ve iftira atanları prestijliyorlar. Ama en önemlisi, bu seçimi kaybetmek için şimdiden bahaneler üretiyorlar. Bunu her seçimden önce yapıyorlar. Seçim yaklaştıkça ‘Seçime gölge düşecek, hile olacak, şöyle bir şey olacak’. veya mümkün değil. Birisi lütfen bana bunun nasıl mümkün olduğunu söylesin. “Seçimi kaybedeceklerini anladıkları için şimdiden Yüksek Seçim Kurulu’nu karalamayı ve kararlarına gölge düşürmeyi hedefliyorlar.” – NEVŞEHİR